Baktım kar bana gelmiyor, ben ona gittim!
Pazar sabahı kargalar kahvaltı etmeden düştük yollara...Ilgaz'a tırmanırken, etrafta yer yer cılız karları görünce biraz moralim bozuldu.Bir ara tur rehberine," kar görebilecekmiyiz ? Emin misin?" diye sordum." Emin değilim, köstebekim" dedi.Pardon karıştırdım, o çok sevdiğim bir reklam repliği :)."Hem de nasıl" diye cevap verdi.
Eğlenceli bir yolculuktan sonra (yanımdaki arkadaşımın "üşüyorum" mızırdanmalarına rağmen :) )karlar arasındaydık.Sis nedeniyle kayak pisti kapanmıştı.Çocuklar gibi şen vaziyette kızaklarla kaydık yemek saatine kadar. Ağaç Ev'de şömine ve soba başında yemeğimizi yedikten sonra, sıra, zirveye çıkmaya geldi. Bir de baktık ki, tipi başlamış, sis daha artmış.Dağdaki ulaşım aracımıza doluştuk ( römorku kapatılmış, sıralar konmuş bir traktör :) ) çıktık zirveye.
Yükseklerdesiniz, her tarafta harika bir görüntü...Kızım ve arkadaşının mızırdanmalarını " doğanın keyfini çıkarın " şeklinde savuşturup ben keyfini çıkardım. Sanki bütün safralarını atmış, yükselmiş bir balon gibiydim.
Zirveden inme zamanı geldiğinde, traktörümüzü beklerken, " yol kapandı, gelemiyor " haberi, ben hariç diğerlerinin moralini biraz bozsa da, " biraz sonra kurtlar inmeye başlayacak, gece haberlerine çıkarız artık " muhabbetleri ve kahkahalarla, kah yürüyerek, kah koşarak, kah kayarak eğlenceli bir şekilde döndük otele.Sıcak şaraplarımızı içip, ısınıp Ankara'ya dönüş yoluna çıktığımızda, hala, aklım Ilgaz'daydı. Ve bugün kendimi hiç yorgun hissetmediğim gibi, tam tersi enerji doluyum. Sesim güzel değil ama yine de söyleyeceğim :))
Ilgaaaaaaazzz anadolunuuuunn sen yüce bir dağısıııııınnnn ...
(Fotoğraf benim objektifimden)