Jerzy Kosinski’yi genç kızlık yıllarımda Boyalı Kuş romanıyla tanımıştım.Bu tanışıklık, Adımlar ve Boşluk ile devam etti. Bir Yerde ( Being There ) ise , 80’li yılların başında izlediğim bir filmdi.Jerzy Kosinski’nin okumadığım bir kitabından uyarlama…Geçen gün ablamda dvd si ni görünce tekrar izlemek üzere hemen aldım.
Bütün hayatı boyunca bahçesinde çalıştığı malikânenin dışına çıkmamış olan kendi halinde, saf biraz da zekası kıt bir bahçıvan Change, işvereni ölünce kendini sokakta bulur. Dış dünya hakkında bildiği her şey sadece televizyonda seyrettikleri ile sınırlıdır. Tesadüfi bir kaza sonucu; Ben ,karısı Eve ve onların zengin yaşamı ile tanışır.” Çok ciddi bir hastalıkla pençeleşen Ben Rand bu “bahçıvan”ı kendi içinde huzuru bulmuş biri olarak düşünür ve başkanla tanıştıracak kadar samimi bir dostluk kurmak ister. Change Gardener ‘ın ( soyadı olayların gelişiminin kilit noktası) o kadar sade ve anlaşılır cümleleri vardır ki; derinden bakılınca ve herkes bildiği dilden algılayınca bu cümlelerin çok derin yaşam felsefelerine ulaşılır. Aslında tek bildiği şeyden, ağaçlardan çiçeklerden sözetmektedir. Söylediği her söz büyük tepkiler ve şaşkınlıklarla karşılanır ve Chance bir anda ülkedeki en önemli kişi oluverir.
Sanırım kitabın/filmin mesajlarından biri de onaylamanın günümüz dünyasındaki önemidir. İletişimsizliğin sıradanlığı, yanlış anlaşılmanın, şansın ve tesadüflerin akışında olmayacak noktalara sürüklenmenin kolaylığı...
ya da;
durgun ve duru bir aklın gördüğü ilgi ve itibar, az konuşmanın ve telaşsızlığın çekiciliği, basit metaforlara ve isteklerini net ve direkt bir biçimde ifade etme gücüne duyulan hayranlık.
nasıl okursan öyle bir karakter Change Gardener…
Filmin en son sahnesi, benim çok hoş bulduğum bir sürreallikte… Suyun üzerinde yürür Change…Biraz yürüdükten sonra durur şemsiyesinin ucunu suya daldırır. Şemsiye dibine kadar suya batar.Buna şaşırır Change…Şemsiyesinin ucundaki gerçeklik onu şaşırtır.Change gerçek olamayacak kadar saftır çünkü …Su gibi…
Ve Peter Sellers…Onu sadece Pembe Panter filmleriyleriyle hatırlayanların izlemesi gereken bir film.Dingin bir tempoda bile insanı güldürebilen mükemmel bir Peter Sellers…
----------------------------------
( NOT: Adsız bir kişi tarafından, izleyicim olan biri için,yayınlama diye, çok çirkin bir yorum bırakılmış.Bloguma o kişinin yakışmadığı söylenmiş.Asıl kimseye yakışmayan böyle bir yorumdur.Ve insanların blog dünyasında bir çekişmeye girerek nasıl bu kadar çirkinleşebildiklerini anlamış değilim.Yazan kişi, biraz cesareti olsaydı ,adsız değil,ismiyle yorum bırakırdı.Aslında Bir başkası için böylesine çirkin kelimeler yazan birinin bloguma yakışmadığını düşünüyorum.Ve sizlerden özür diliyorum böyle bir not düştüğüm için.O kişi tekrar yorum bırakacak olursa aynen yayınlayacağım.Lütfen ismiyle bıraksın yorumunu.)