“gel abi! bak moral ekibi gelmiş!”
…
“vatanı korumak moral bozucu bir şey mi ki gelmişler?”
Her Hakan Günday kitabında olduğu gibi süper aforizmalara sahip kitap. Ama bu kitabı diğerlerinden daha başka sanki, çok cesur, çok sert … Yazılmaması, okunmaması, hatırlanmaması ziyan olurdu ancak.
1926 yılında Atatürk'e suikast hazırlığı yapıp yakalanan Ziya Hurşit'le günümüzde askerliğini yapmakta(!) olan kahramanımızın hayatlarının kesişimini anlatıyor.
Kitap, Mustafa Kemal'in bir fotoğrafıylave çarpıcı bir paragrafla başlıyor."Gazi, Dikmen sırtlarında dinleniyor.12 Şubat 1921"
"Gözlerimin hizasına asılmış fotoğrafın altında böyle yazıyordu: Gazi dinleniyor...Ama dinlenmiyordu.Atatürk'ün yüzlerce fotoğrafını görmüştüm. Bu fotoğrafta dinlenen bir adam yoktu.Böyle bir adam görmüyordum.Ben bu fotoğrafta, bizden bıktığı için gözlerini kapatan birini görüyordum.Hepimizden herşeyden bıktığı için, bize bakmaktan vazgeçmiş birini görüyordum. kurtarmak istediği insanların gerçekte bir sahtekarlar sürüsü olduğunu, onca çabasının hiçbir şeye değmeyeceğini düşünen bir adam görüyordum. Herşeyi bırakmak herşeyden vazgeçmek, herşeyi siktir etmek isteyen bir adam. Hiç farketmez, d,ye düşünen bir adam. Ölerek donmayı ya da donarak ölmeyi bekleyen bir adam. Bu yüzden kapalıydı gözleri. Üşüdüğünden değil, duymamak için örtmüştü kulaklarını."
“Zorunlu askerlik hizmeti, emek, zaman ve kaynak israfıdır. Erlik, derhal bir meslek statüsü kazanmalı ve profesyonel ordunun bir parçası haline gelmelidir. Her üç ayda bir toplanan yüz binlerce genci askere dönüştürmek için harcanan çabanın onda biriyle ordunun işlevselliği on kat artırılabilir. Sosyo-ekonomik açıdan geri bırakılmış toplumun zorunlu askerlik hizmeti yoluyla olumlu anlamda biçimlendiği düşüncesi asla geçerli değildir. Bunun kanıtı, nesillerdir askerlik hizmetini tamamlamış erkeklerin yönlendirdiği günümüz toplumunun mevcut düzeyidir. Askerliğin insanı adam ettiğine ilişkin inanç, bütünüyle temelsizdir. On dokuz yaşına kadar cahil bırakılmış genç erkekleri dayatma yoluyla, on beş ay içerisinde bilinçlendirmek mümkün değildir. Dolayısıyla, 460 gün boyunca izmarit toplayarak mıntıka temizliği yapmış olanla, kanalizasyonu denize akıtan aynı kişidir. Dolayısıyla, 460 gün boyunca vatan sevgisi aşılanan insanla, devletine kazık atan aynı kişidir. Dolayısıyla, 460 gün boyunca vatandaşını adam etmek için uğraşanla, insani gelişmişlik endeksinde dünya 84'üncüsü olan aynı ülkedir. Ordu, zorunlu katılımlara ihtiyaç duyamayacak kadar ciddi bir kurumdur. Aldığımız eğitimin süresi on haftadır. Çağdaş hiçbir ordu on haftalık erlere güvenerek varlığını sürdüremez. Kahramanlık şiirleri okuyan ve komando üniforması giymiş beş yaşındaki çocuklar kadar asker olan bizler, bu vatan için öleceğiz. çünkü ne savaşmayı biliyoruz ne de hayata dair bir umudumuz var!" ( S.121 )
Peri ve şan kelimeleri bir araya gelir, bu topraklarda perişan adlı kızlar yaşar.
Doğu'da kızlar, kadın doğar. Ecellerinden önce ölürler. ilk yemeği anasının memesinden gelen ve yediği çanağa tükürmekte sakınca görmeyen erkek, o kadar çok kadın gömer ki toprak bile dişidir. Bu yüzden toprak ana diye bilinir. Perilerin şanı buradan gelir. Diri diri gömüle gömüle toprağı bile kadın yapmışlardır. Bu yüzden verimsiz ve çoraktır. Buna da, kadının intikamı denir. ( S.159 )
...aslında anlamalıydık. İlkokulun bahçesinde uyanmalıydık. Hazır ol! rahat! hazır ol! dikkat! sağa bak! tesadüf değilmiş hiçbiri. Devamı varmış meğer. Alıştırmaymış onlar. Gerisi buradaymış. Milliyetçiliğin bir din olduğu bu ülkede, zorunlu hale getirilmediği takdirde askerlik hizmetine gönüllü bulamayacaklarından korktuklarını anlamalıydık! Bir zamanlar, üzerimdeki tişörtte sarı, yeşil ve kırmızı yüzlü bir bob marley taşıdığım için, polis tarafından çevrilip "bu da ne?" dendiğinde anlamalıydım. "reggae!" dediğimde "nerede?" diyen polisin terör tehdidiyle dolmuş boş bakışlarından anlamalıydım. Hiçbir yerinde bob marley yazmayan ve karanlığın içinden çıkan saçsız yüzün, herhangi bir pkk liderine ait olabileceği şüphesiyle karakola götürüldüğüm gün anlamalıydım. Annemin, ayrıntılı tariflerimle cd' lerimin arasında bulduğu legend albümü ile odamdaki bob marley posterini söküp getirmesi sonucu serbest bırakıldığım an anlamadıydım. Bir takım renk, ses, harf ve işaretlerin bir takım orospu çocukları tarafından rehin alınmış olduğunu anlamalıydım. sarıyı, yeşili, kırmızıyı çoktan dağa kaldırmışlardı! En boktanı da bunları onlar seçmişti! Bize en ufak söz hakkı kalmamıştı. ( S.163 )
Ve kitabın son cümlesi ; “Şu an donarak ölmekte olan Mehmetçiklerimize buradan kucak dolusu sevgiler”
40 yorum:
okunacaklar listesine eklemeliyim sevgiler can arkadaşım..
hakan günday'ın tarzı ve edebi dili çok hoşuma gitmiştir. Piç ve Malafa gerçekten çok iyi kitaplardı. En kısa sürede bu kitabıda alıp, okuyacağım. teşekkrüler.
Alıntılardan anlaşılan gerçekten sert bir kitap. Bulduğumda alacağım. Selamlar.
Zargana'yı okuyorum şu anda.BAşlarda kitaba girememiştim.Hatta biraz sıkıcı bile gelmişti , kısa cümleleri yüzünden.Virgül i,le ayırabileceği ve birleştiinde daha çekici gelebilecek cümleleri bu kadar kısa kesmesi dikkatimi çekti.Sayfalar ilerledikçe , ilginçleşmeye başlayan bir konu çık-tı karşıma.Biraz KOKU'yu andıran bir havası var romanın.Bittikten sonra Malafa'yı okuyacağım.
Hakan günday önemli bir yazar en son piç adlı kitabını almıştım. Kinyas ve Kayra 'yı okuyamadım. Onuda kısa zamanda alacağım.
Kulaklarım uğulduyor. Bir ses;" sadece kral çıplak değil, HEPİNİZ" diye bağırıyor...
Çarpıcı gerçekler..
Sevgili Dalgalarıaşmak,
Yapmış olduğun Hakan Günday kitabının tanıtımından belli ki oldukça cesur, sert ama yerinde tespitlerle...
Öyle ki; 1926 yılında Atatürk'e suikast hazırlığı yapıp yakalanan Ziya Hurşit'le günümüzde askerliğini yapmakta olan kahramanın hayatlarının kesişimini anlatan bu kitabı okumamak büyük bir Ziyan olur...En kısa zamanda alınacaklar listesine ilave ettim...
Bu güzel paylaşım için teşekkürler,
Sevgiyle kal...
Sevgili dalgaları aşmak sen beğendiysen mutlaka iyi bir kitaptır okunmaya değer.
Yanlız ulu önder ATATÜRK ün resmi için yaptığı yorum bence yanlıştır.
çünkü o resim savaş yıllarında çekilmiş,yüzündeki mutlu tebessüm kuracağı özgür cumhuriyetin düşünden kaynaklanıyor.şimdi bir resmi çekilebilme şansı olsaydı yazarın söyledikleri mümkün olabilirdi tabi resimde tebessümde olmazdı.
Süper aforizmaların içinde kayboldum, düşündüm, çelişkiler aradım, kendimle çeliştim sevgili Dalgaları Aşmak . Örneğin, profesyonel paralı askerlik yapılan ülkelerde, askerlerin ne kadar "vatan sevgisi" ile kendilerini motive edebileceklerini, savaşabileceklerini, geçmişte başarılı olup olamadıklarını düşündüm. Öbür yanda, acemi ancak yüreğini koymuşların ölümle dans ederek, vatan için ne kadar kolay ölüme gidebileceklerini, bunun için başarı oranını düşündüm. Birisi paralı, biri amatör ruh...Kanunla kaç kodaman, milletvekili çocuğunun bedelli askerlik yapacağını düşündüm. Şu anda, hâlâ düşünüyorum ve kendimle çelişiyorum...Her şeye rağmen
sivri kalemi için genç yazara teşekkür etmek gerekir. Sevgilerimle..
bilge'ciğim
pek senin tarzın değil ama okumanı öeneririm.
Sevgiler arkadaşım
Hect,
Günday'ı beğeniyorsanız bu kitabını da beğeneceğinizden kuşkum yok.Çok yetenekli bir yazar olduğunu düşünüyorum .
alizafersapci,
alıntı yaptığım paragraflar orta sertlikte :)İlginç ve gerçekten çok cesur bir kitap.
AVRAM USTA,
Ben de ilk kez Azil kitabıyla tanıştım Hakan Günday'la.Aynı şekilde zorlanmıştım ama şimdi sadık bir Günday okuruyum.
sallanyuvarlan.blogspot.com ,
Popüler yazarların revaçta olduğu günümüz de Hakan Günday gerçekten önemli bir yazar.Kinyas ve Kayra ilk romanı ve lisedeyken yazmaya başlamış.Bir solukta okumuştum.Adam olacak çocuk misali... :)
Guven,
doğru söze ne dedir...
aslan,
yayımlandığı zaman halkı askerlikten soğutmak gerekçesiyle toplatılmamasına şaşırdım zaten :))
Esmir'ciğim,
bir kitap kurdu olarak beğeneceğinden kuşkum yok:)
Sevgilerimle
HÜSEYİN USTA,
Elbette 1921 den bakmıyor,bugünden bakıyor.Sanırım bugün Atatürk farklı hissetmezdi.Kitap için güzel bir giriş ve başlangıç olduğunu düşündüm.
JİVAGO,
okumanızı öneririm.Bir kaç paragrafla kaybolduysanız kitabı eminim çok seveceksiniz.
ödüllendiniz efendim sevgiler..
off yaa hepiniz cok sekersiniz ;-))
ayşegül,
sen en şekersin :)
Agresifboy
teşekkürler :)
varlığından haberdar oldum ama yaşadığım şehirde kitap bulmak o kadar büyük bir sorunki bu yüzdendir internetten özet okuyarak hem kendimize hem emeğe ihanet etmekteyiz, benmi suçluyum yoksa okumaktan korkup her baskında kitap yakan, insanları okumaktan uzaklaştıran sistemmi bilmiyorum ama ben yinede bir itirafçı pişmanlığındayım...
...
kitabın konusu mükemmel,
sevgiden önce korkuyu aşılayan bir sistemin çocuklarıyız, birey değil reaya olarak yetiştirilmek istendik, kul edildik sanırım geçmişten genlerimizi etkileyen bir sorun bu...
barışçıl bir toplşum olsaydık, sistemimiz barış adına olsaydı acaba bu gün dağlarımızda bu kan, bu gözyaşı olurmuydu?
...
kitabı unutmuştum, ilk fırsatta izmire inip edinmeye çalışacağım,
teşekkürler,
sevgi ve saygım ile...
Alıntılar muhteşem!
Günday'ın sırf Dikmen sırtlarındaki fotoğrafı yorumlayış biçimi bile okunmaması ziyan olur düşüncesi oluşturuyor.
En kısa zamanda bulup okuma isteğiyle doldum.
Çok teşekkür ederim canım..
Kucak dolusu sevgiler...
kırlangıç,
Bir zamanlar yaşadığım yerde de kitap bulmak zordu.Gazetenin kitap ekinden okuduğum kitapları b,ir kirtasiyeye sipariş verip getirtirdim.o günleri anımsattınız bana.
Teşekkürler
Zeugma'cığım,
kesinlikle okunmaması ziyan olur .
Sevgilerimle
biliyorsun ama yine de sölüyim. önceki ödülünü kaçırmışım.
çok yeni bir ödül değilse, iyi fırsat, başkalarını sevindirmek için.
:)
bu sefer de siz mimlendiniz efendim :)))
Çok sert ama doğrucu bir kitap bu, paragraflardan okuduğum kadarıyla. Fikirlerini cesurca beyan eden yazarları seviyorum.
etkileyici..
Sevgili Dalgaları Aşmak,
Seveceğini düşündüğüm bir mim ödevin var. Bloguma uğrar mısın? Sevgilerimle...
deepblueeagle,
bu ay içinde post yapmıştım :)
Teşekkür ve sevgilerimle
minimalist,
mim furyası başladı desene :))
Hemen bakacağım çok teşekkürler :)
francesca mckennitt ,
öncelikle hoş geldiniz :)
Aynen,zeki ve cesur yazarları seviyorum.
Syhn,
gerçekten etkileyici bir kitap.Okumanı öneririm Sevgiler...
Sevgili aysema,
Kısa bir süre önce o mimi yerine getirdim :)Çok teşekkür ediyorum,
Sevgilerimle
tüylerim diken diken oldu, aynı şeyleri düşünüp farklı bir dille dile getirmişiz spoiler olmasın diye yazının sonunu getirmedim sadece ilk bikaç paragrafını okudum bu benim için kafi,en kısa sürede güneşin oğlunun arşivinde yer edecektir yeniden teşekkür ederim ablacığım,yönlendirmeleriniz için minnettarım sağolun varolun (:
sağlıcakla..
Yorum Gönder