23 Mart 2010 Salı
Pencere Önü Çiçeği
Ne şebnem görmüştür ne kırağı tanır,
ama iyi konuşur, bir kitap gibi,
rastgele çiçeklere arada bir bakar,
cansız cam ardından, tül perdelerden..
Pencere önü çiçeğine,
ne mecburen güneş ne karakış,
ne dopdolu bahar ürpertisi..
Mutlu mutlu çiçek açtığı sanılsa da belki o da ister dünyanın merkezine doğru köklerini salmayı, yapraklarında damlaları hissetmeyi. Acımasını ister mi ya da gövdesinin? Neden istemesin? O da kendi çapında acı çekiyordur belki. Bütün pencere önü çiçekleri iddia etmezler ki yaşadıklarını! Yarı ölü yarı diri özenmektedirler belki gizli gizli, kanlı canlı çiçeklere. Kimbilir?
Zorlu bir rüzgarla boynu hiç kıvrılmaz,
haylaz çocuklarca hiç koparılmaz,
gece çökünce açılır lambalar,
öteki çiçekler ay ışığındalar..
Pencere önü çiçeğine,
ne ansızın yağmur ne gökkuşağı,
ne dipdiri sabah, gözyaşı..
Pencere önü çiçeği olup bir ömür kazasız belasız yaşamak mı, yoksa ayışığında duran çiçeklerden biri olup dış dünyayı tanımak mı ?
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
49 yorum:
keske bir degnek olsa elimizde ve zaman zaman pencere onu cicegi, zaman zaman da ayisiginda duran bir cicek olabilsek.. yureginize saglik, sevgiler..
Pencere önü çiçeği
özgürlüğe açmaya hevesli..
...
yaşamak cam kenarında...
can(m) kenarı..
ümit yarısı...
yarısı içerde...
yarısı...
AH.. SEVGİLİ DALGALARI AŞMAK...BU, SADECE PENCERE ÖNÜ ÇİÇEĞİNİN DUYGULARI DEĞİL..
NİCE İNSANOĞLUNUN DA DUYGULARINI DİLE GETİRMİŞSİN.. KENDİSİNE SORULMADAN DÜNYAYA GELİŞİNDEN TUT DA SEÇME HAKKI OLMAYAN AİLESİNE HATTA ÜLKESİNE KADAR!!
Bu arada, neden izlediklerin içinde olmadığımı merak ettim.. Yoksa aynı şey senin de mi başına geldi? Yani senden habersiz silinen bloglar mı var? Hani öylesine bir merak benimki..
Güzel soru! Teşekkürler.
Ben kesinlikle ayışığında duran çiçeklerden biri olup,dış dünyayı tanımak isterdim. Hiç akıllanmayacak bu kalbim ve beynim.Ara ara artık yoruldum deyip, herşeyin daha kolay olmasını dilesem de seçimlerim o yönde olmuyor nedense :))
Bu arada ben pencere önü çiçeklerden zilli maşaları çok severim.İstanbul'da adı başka olabilir ama izmir'de öyle söylenir :))
Sevgilerimle arkadaşım.
İçime işledi güzel paylaşımınız.
Köpeğim 8. kattaki evimin camı önünde dalgın dışarıyı seyrederken gözlerim dolar,sonra karda kışta kuytularda titreşen köpekleri görünce teselli bulurum.
Hasret Senfonileri haklı. İnsanlar da aynı ikilem içinde bocalamıyorlar mı.
En özgür gibi görünene bile yaşam seçme hakkı bırakmıyor bana göre...
ruhum hep ayığında. Kimbilir belki buyüzdendir evde çiçek (saksı) büyütmeyi sevmemem.
Güzel bir yazıydı.
DEĞİŞİM YOK,COŞKU YOK NE DE TOHUMLARINI DÖKEBİLMEK TOPRAĞA.
oğlum küçükken soğuk havalarda dışarıya çıkarmazdık bana hep cam önündeki çiçeklere döndüm dışarıya çıkmak istiyorum derdi o geldi aklıma toprağa fazla kök salmamak zor iş be arkadaşım sevgiler...
Efendim, merhabalar;
GOOGLE’de birden fazla elektronik hesabım vardı. Kullanmadığım hesapları ve bu hesaplara bağlı diğer ürünleri silmek istediğim de, yanlışlıkla 13 bloğumun da bağlı bulunduğu recepaltun55@gmail hesabını silince, hesabımla birlikte tüm bloglarımda silindi. Bu geri alınamaz işlemden dolayı, arkadaşlarımın yazmış oldukları o değerli ve güzel yorumlarla birlikte zaman da silinmiş oldu.
Blogla birlikte o güzel ve değerli yorumları silindiği için, tüm blogcu arkadaşlarımdan özür dilerim.
Yeni e_mail hesabım: altunreco@gmail.com
Yeni blog adresim: http://altunrecep.blogspot.com
Desteğiniz için teşekkür ederim. Sağlıcakla kalın.
Çiçeklerin sıkıntısını yaşadım birden...
Ben bir de taş altındaki ezilen,bir türlü çıkamayan çiçeklere üzülürdüm.Tek tek taşları toplamak istemişimdir biliyor musun?:)
Biraz garibim evet:)
Pencere önü çiçeği olup kazasız
yaşamaktansa,ayışığı çiçeği olup
özgürce dışarıya açılabilmek,kısa
ömürlü olsa da tadına varabilmek
Dalgaları Aşmak kiminin tercihi..hani sen resim çiziyorsun ya,silgi kullanmadan bir defada
resmimni bitirebilmek..hayat sanatı
gibi,çizme sanatı gibi.Güzeldi!
Sevgilerimle
Sevgili NiLaY
pencere önünü ben almayayım :)
sevgiler
name-i nur çok güzeldi...
sevgiler
Sevgili hasretsenfonileri,
herşeye rağmen, hayattan yabacılaşmadan,farklılaşmadan diyelim.Belki pencere önü çiçeği olmaktan mutluluk duyanlarda olabilir.
Blogunuzuda kumanda panelinden takip ediyorum.
sevgilerimle
alizafersapci peki ya cevap ? :)
sevgi ve dostlukla
Ah çoban yıldızım ah :)Bende sendenim.Çiçek, insan yada her neyse saksıda olmak hapsediliş...
Zilli maşayıda merak ettim.Baktım google amcadan ama rastlamadım :)küpe çiçeği olabilir mi ?Beni merakta bıraktın bak şimdi :)
sevgilerimle
Sevgili Asuman,
benim köpeğimde hep evde ama kendi seçimi,dışarı çıkmak gibi bir arzusu yok.Onlarda mutlu pencere önü çiçeği :)çünkü hiçbir şey bilmiyor.. ama mutlu..:))
sevgilerimle
Sevgili minimalist,
benimde ruhum hep ayışığında ve bende evde asla saksıda çiçek bulundurmam.Yazın balkonda sardunya hariç :)
sevgilerimle
HÜSEYİN USTA,
güzel demişsin,değişim yok, coşku yok,ne de tohumlarını dökebilmek toprağa...bir ömür kazasız belasız yaşamak bu olsa gerek,anlamsızca...
sevgi ve dostlukla
Sevgili Bilge'ciğim,
hemde ne zor iş...Bize iyi gelmez öyle zorluklar :))
sevgilerimle
ra55,
geçmiş olsun diyorum.Olur böyle kazalar.Hemen izleyiciniz oldum tekrar.
sağlıcakla kalın
ezgilimelodim,
hiçte garip değilsin ki :)Sevmektir bunun adı :)Ve ben seni daha çok sevdim genç öğretmenim:)
sevgilerimle
Kendimi yazı ile şarkı arasındaki kuytuya bıraktım.
Yani yazıyı okudum ortaçgilin duru sesini de dinledim ama ben başka yerde gibiyim sanki.
Bu duyguyu şimdi nasıl anlatayım?
hayattaki seçimlerimiz doğrultusunda yaşıyoruz her birimiz!
Kimimiz pencere önünde, kimimiz dışında olmayı tercih ediyoruz!
Ama hapist olmak hele insanın göz göre göre saksının içinde sıkışıp kalması gibi!işte o'na elbet yüreğim burkulur...
***
dizelere yüreğini koyan o ince ruhuna bende sana kır çiçeklerinin tatlı esintilerini gönderiyorum canım...
sevgilerimle...
JİVAGO,
ansızın yağmurda da kalmalıyız,zorlu bir rüzgarla kırılmalıyız da,hatta gerekirse silgide kullanmalıyız :)
sevgi ve dostlukla
Sevgili Evren,
Bülent Ortaçgil'in bir çok şarkısında aynı duygulara kapılıyorum ben.Giriyorum o kuytulara...
Sevgili Esmir,
sıkışıp kalmak,duvarların dışına çıkmak istemek,çıkamamak korkunç bir duygu olsa gerek.
Kır çiçeklerinin tatlı esintilerini ulaştırdın buraya,senden de eksik olmasın hiç...
sevgilerimle canım
Çok güzel ve çok anlamlıydı.
Bu kez hiç duymadığım bir müzik eşliğinde nerelere götürdü bu post beni..
Sondaki soru da tam yerine rast geldi, manzara koydu :)
Ben diyorum ki güvende olmak her zaman iyidir de öbür türlü de adı ''yaşamak'' olur muydu?
Muhabbet kuşunun ''müebbet kuşu'' olarak kafeste devam etmesinden ne farkı var, özgürce uçamadıktan sonra..
Çok teşekkür ediyorum canım..
Sevgilerimle....
Aslında çiçeği oraya taşıyanı elemek lazım. Çiçek ne bilsin pencere önüne ilişmeyi, Bilge'nin dediği gibi deşarıda olmak isteyen onca çiçek, tercihi yapması greekenin biz olduüğunu pek düşünmüyorum açıkçası, suçlu bizken, iyilikler,
(Not: Serginin açılış saatini eklemeyi unutmuşum, 18:00 sergide görüşmek üzere...)
Çiçek seçer nerde yaşayacağını. Kimi bahçede yaşar, kimi gölgede evin içinde. Kimide öyle nazılıdır ki Çıkmaz kapı önüne bile.
Camdan bakar hep bir nazlı genç kız gibi. El değmesin ister yapraklarına, Soldurmasın ister kimse onu. Basmasın kimse ayklar altına almasın. o hep bekler pencere önüde. Güzel alımlı, nazlı süslü bir pencere kızı.
o kadar anlamlı ve güzeldi ki. Sarı sayfalarında çokkk eskilere gittim.
YAşlanmadım ama Şuan kendimi yaşlı hisssettim. Ahhh nerde o eski günler diyesim geldi. Off off Neden böyle oldum ben ya :)
Ben de ayışığında bir çiçek olmak isterdim tüm zorluklara rağmen. Pencere önü çiçeği? Hayır hiç bana göre değil:)
Sevgiler
Sevgili Zeugma'cığım,
Bülent Ortaçgil şarkısı ve Fikret Kızılok sesinden :)Ortaçgil'in her şarkısı beni bir yerlere götürüyor zaten.Bazen çok basit gibi gelsede sözler, o kadar çok anlam yükleyebiliyor ki insan...
Kazasız belasız bir hayat için hep başkası tarafından bir saksı içinde sulanmaktansa ay ışığında olmak lazım be :)Parantez içinde evli dahi olsan :)))Yeri gelince,kara borana rağmen, tek başına dimdik te olabilmeli insan:)
Ben teşekkür ediyorum sevgiler canım
Canım benim, ben de hemen etrafıma sormaya başladım.HAber alır almaz paylaşacağım seninle :)) Öpüyorum..
Sevgili Ömero,
Resim yapan biri olarak, her sene gezdiğim sergidir.Genellikle Firdevsi'nin resimleri önünde çakılıp kalır, gözlüğü takıp milim milim incelerim.Bir de Hızır Tepeev..Ama o yok sanırım bu sene..
Görüşmek üzere sevgiler
Sevgili Siyah kelebeğim,
dur bakalım henüz ben yaşlı hissetmiyorum sana ne oluyor:)Hiç bir zaman pencere önünde nazlı bir çiçek olmak istemedim nedense :)
Sevgilerimle
Sevgili Çınar,
Bana göre de hiç değil :)
sevgilerimle
Şimdi yazamadan edemedim, Ortaçgil'in hangi şarkısındaki sözleri basit ? Bir şarkı ismi verin, tamam diyeceğim.
Şimdi bunu müzisyen olarak soruyorum.
Selamlar, sevgiler.
Oy oy oyyy kızma Evren'ciğim :)Basit demedim ki,basit gibi gelse de dedim:)
Mesela bu şarkıda;
"Evin hanımı
Her akşamüstü
Su ve güneş sunar
Entellektüel "
çook duydum ben, bu ne ya diyeni:)
Basit değilll :)Müzisyen olduğunuda öğrenmiş olduk bu arada :)
sevgilerimle
Orda ki 'entellektüel' kelimesi "Fikret Kızılok - Bu" şarkısında çok geçiyor, ordan esinlenmiş olsa gerek sözleri şöyle:
dinamik bir süreç içinde anksiyeteyi dışlamış
dehümanize davranışlar
'global village' dediğimiz küresel köyümüzde
herşey zaten ölümsel... entelektüel
karşılığı nevrozdur şu bizim uygarlığın
depersonalizasyon,
arbitürat, kokain, anfetamin
oysa ne kadar basit anlayınca bu durumu
bir elin sesi yoksa iki el... entelektüel
kırkıncı ayetti galiba lût kavmi
hani şu malum suçtan
oysa ben diyorum ki hep aynı, hep yeni baştan
gen mütasyonu eric... ericsson
insanın sekiz çağı, sonunda aids
homoseksüel... entelektüel
sosyal sorunlar deyince akan sular durur
kırkbir kere maaşallah yüzkırkbir olur
fobisi hobiye dönüştüğünden eski bir taktik
materyalist diyalektik
oysa bindiği arabada koşar paradoksal iki at
biri kaçarsa eğer öteki sosyaldemokrat
castro gibi fidel... entelektüel
iletişim bozukluğu özel titreşimler,
aperatiften evvel
filozofik yaklaşımlar da artık biraz seksüel
afrodizyak bir sofrada, şişeler virtüel
geceyarısından evvel
buda, konfiçyus, marx ya da mendel
bir kadın tavındadır... entelektüel
bunları düşünmek kuytu sakin kabuğumda
ve ara sıra sıyrılıp yaşıyor olmak, sizleri anlamak
hipokondriyak...
işte bundan dolayıdır ki saçlarımdaki aklar
tel tel... entelektüel
Sanırım anlaştık Evren:)Basit bulsan bu kadar etkilenirmiyim Ortaçgil şarkılarından:)
boncuktan kuş yapıp pencere önüne koyabilen dostlarımız vardır bizim,
sihirli bir değnek ile usulca dokunuruz boncuk kuşuna
hayat bulur pencere önünden
özgürlüğe kanatlanır,giderken
ardında bir çiçek bırakır anımsanması için!
ne zaman özlense çiçek ile hatırlanır ve sevilir
pencere önü çiçeği
çünkü o hayallerimizi gerçekleştirmek için giden boncuk kuşunun yansımasıdır
emeğinize sağlık abla dostum
sağlıcakla..
:)) Pekala anlaştık :)
günesinogluuu, ne kadar güzel satırlar bunlar sevgili genç dostum...Bu güzel paylaşımlarını ayrıca not ediyorum haberin olsun:)
Sevgilerimle
offf offf yaşamı bütün hücrelerimde hissetmek isterim.pencere önünde bir ömür yoktan bir farkı yok ki..ölüm nereden gelirse gelsin baş göz üstüne diyor ya şair aynen öyle hayat aksın üzerimden bir nehir gibi....
bu şarkı çok anlamlı... su gibi akar o, aklın takılır bi sürü köşesine. hatırlattığın için teşekkürler Dalgaları AŞmak.
Ayışığını, rüzgarı, dalı kırsa bile fırtınayı, yeniden gelecek olan baharı, güneşi..hercaiye tutulmak pahasına kardelen olmayı...
Elbetteki ayışığında raks eden bir çiçek olmak en güzeli...
Tüm pencere önünde sıkışıp kalan çiçekler dilerim özgürlüğü bir gün en güzel kadehten içerler.
Gecenin bir yarısı zevkle okudum paylaşımını, teşekkürler sevgili Dalgaları Aşmak
Pencere önü çiçeği olup bir ömür kazasız belasız yaşamak mı, yoksa ayışığında duran çiçeklerden biri olup dış dünyayı tanımak mı ?
2side :D
Yorum Gönder