18 Mart 2010 Perşembe

Bir Mektup (Gelibolu 1915)




10 AĞUSTOS 1915
GELİBOLU

Sevgili ve bir zamanlar mutlu ailem.
Gelibolu cehenneminden hepinize merhaba! Bu mektubu size yazmak niyetinde değildim. Aslında ben artık kimseyle konuşmak kimsenin, kimsenin yüzünü görmek istediğimden de emin değilim. Hem siz benim buraya cehennem dediğime bakamayın burası hakikaten güzel bir yer. Üzerleri toz toprakla örtülmeden önce zeytin ağaçlarının bolluğu, savaşa aldırmadan her yanda pıtır pıtır açan kırmızı gelinciklerin neşesi, akşamları yarımadayı kızıla boyayarak batan güneşin insanın içini acıtan güzelliği ve bir de Gelibolu bülbülleri. Gelibolu’da hâlâ un ufak olmadan kalan küçük bir ruh parçam mevcutsa bunu bülbüller sağlamıştır. Eğer o sırada bir Türk öldürmüyor ya da Türkler tarafından öldürülmüyorsak, Gelibolu’nun muhteşem gurubunu seyrediyoruz. Ege Denizi’nin içine gömülen güneşin biraz önce Pasifik Okyanusu’ dan yükselerek Yeni Zelanda’ da ki ertesi günü aydınlattığını bilmek insanın canını acıtıyor. Fakat bu acı hissi çok kısa sürüyor, sonra yeniden katılaşıyorum. Artık saatlerce hiçbir şey hissetmiyor ve duymuyorum. Bu arada sadece bakıyor, saklanıyor, ateş ediyor, süngü takıyor, düşman öldürüyor, bit ayıklıyor, yemek diye verdikleri kuru bisküvi, kraker, kuru et parçalarını kemiriyor, zaman olursa yatıyor, çok ender olarak da uyuyorum. Ben artık sadece bir Anzak askeriyim. Ne sevdiğim şarkılar, yemekler, kokular ne de sevdiğim insanlar... Ben artık bir sayıyım. Yaşayan bir sayı. Ölürsem o zaman da bir sayı olacağım. “Vatan uğruna kahramanca” ölmüş bir sayı. Kahramanca ve vatan uğruna! Kahramanlık mı? Hadi yaa. Kahramanlık zorla olmaz. Vatana gelince... Burası Türklerin vatanı ve bu savaş bizim savaşımız değil. Bizler İngilizlerin de söyledikleri gibi sadece “hevesli oğlan çocukları”yız. Asıl kahraman olan Türkler. “Johnny Türk” dediğimiz Türkler vatanlarını savunmak için bize karşı çok ağır şartlar altında direniyorlar ve kahramanca ölen asıl onlar.
Geçen hafta ölüleri gömmek için karşılıklı ateş kes ilan edildiğinde ilk defa Türkleri yakından ve canlıyken gördük. Türkler bize anlatılan canavarlara benzemiyordu.Onlar da gözlerinde endişe ve keder olan genç insanlardı.Onlarında arkalarında bekleyen üzüntülü aileleri, yaşlı anne-babaları, karıları belki de sevgileri vardı. Onlar da yaralanınca acı çekiyor, onlar da gencecik hayallerini bırakıp ölüyorlar. Türkler de insandı.
Bana sigara ikram eden iki Türk’e ben de konserve et verdim, ama kabul etmediler. Bu sığır etidir dediysem de inanmadılar. Aslında anlamadılar. O zaman ellerimle kafama boynuz yapıp öküz gibi böğürdüm. Güldüler. Ben de güldüm. Orada savaş meydanında etrafımız askerlerin cesetleriyle doluydu, biz düşmandık ve birbirimize gülüyorduk. Bana sigara ikram eden Türklerden bir “sen no İngiliz” diye şaşırarak sordu. “Ben İngiliz değilim” dedim. Sonra elini uzattı “ben TÜRK” dedi. Bana uzatılan eli tuttum. Orada, Gelibolu’nun en kanlı savaşlarının yapıldığı o tepede, el sıkıştık. Ben artık bu adamla nasıl düşman olabilirdim? Ben bu adamla neden düşman olmuştum ki? Düşmanım o anda artık arkadaş Türk olmuştu.
Ben bu savaşta ölmeyi reddediyorum.
Bu benim savaşım değil.
Fakat yaşamak için de hiç isteğim kalmadı.
Tanrım günahlarımı affet.
Hepinizi çok seviyorum.

Ebediyen sizin oğlunuz.

22 yorum:

Antipatik Yazar dedi ki...

;) Güzel

ramazan dedi ki...

güzel bir paylaşım.Ellerinize sağlık.

♥ .* ღ .*ѕιуαн кєℓєвєк ♥ . ღ .* ♥ dedi ki...

EMEĞİNİZE SAĞLIK BU GÜNÜ HÜZÜN VE GURURLA ANIYORUZ. İÇİMİZ PARÇA PARÇA

Deliler Teknesi dedi ki...

Ne güzel dile gelmiş duygular bir Anzak'ın satırlarında... Paylaşımın için teşekkürler... Kahramanlarımızın ruhu şadolsun...

Asuman Yelen dedi ki...

Ne iyi ettiniz de paylaştınız...Yaşam, sorunlarıyla unutturuyor bunları zaman zaman...
Nur içinde yatsınlar...

minimalist dedi ki...

Çanakkale Şehitliğinde Atatürk'ün ölen Anzak askerlerinin ailelerine hitaben söylediği sözler vardır: "Bu memlekette kanlarını döken kahramanlar! Burada bir dost vatanın toprağındasınız. Huzur içinde uyuyunuz. Sizler Mehmetçiklerle yan yana, koyun koyunasınız. Uzak diyarlardan evlatlarını harbe gönderen analar, gözyaşlarınızı siliniz. Evlatlarınız bizim bağrımızdadır Huzur içindedirler; onlar bu topraklarda canlarını verdikten sonra artık bizim evlatlarımız olmuşlardır."

Rehber bu yazıyı okurken hüngür hüngür ağlamıştım hem şehitlerden etkilenmiştim hem de Atatürkümüzün yüceliğinden...

Adsız dedi ki...

Güçlü bir iman ile azmin zaferi olan Çanakkale Şehitlerimizle birlikte tüm şehitlerimizi rahmetle, minnetle ve şükranla anıyoruz.

Çınar dedi ki...

Gelibolu'da Anzak şehitliğine gittiğimde 17 yaşında bir erle subayının yanyana isimlerini okuduğumda, Türk şehitliğinde koyun koyuna yatan çocuk denecek yaştaki, Anadolu'nun her köşesinden gelip vatanı uğruna şehit olmuş Mehmetçiklerimizin başında nasıl gözyaşı dökmüşsem, bilmedikleri bir ülkenin bilmedikleri insanlarıyla, neden savaştıklarını bile bilmeyen o insanlar için de içim acımıştı. Suç savaşı çıkaranındı onların değil...

Nur içinde yatsınlar

Sevgiler

Derinden dedi ki...

Ne garip değil mi? Hiç bilmediği bir ülkeye başlarındaki büyükler öyle istedi diye bir başka ülkenin adı altında gelip savaşıyorlar Hatta cesetleri bile bu topraklarda kalıyor. Ne hazin ve ne kadar korkunç!

MELİS dedi ki...

Çanakkale Şavaşları'nın yıl dönümünü kutlar,şehitlerimize rahmet dilerim.

Sevgiler

aslan dedi ki...

Dedelerimin ve amcalarımın sekiz, on yıl askere gitmiler.Hangi cephede (Çanakkale,Arap çölleri, vb.) kaldıklarını bilmiyoruz.Bir vatan kurtulurken isimsiz binlerce kahramanların mezarları belli değil.Babam,babasını hergün tren istasyona giderek cepheden gelen askere sorarmış.Dostlukla...

Selma Er dedi ki...

yazınız çok duygulandırdı beni..bugün bütün gün birçok defa ağladım,duygulandım..bir de şimdi ağlıyorum..şehitlerimizin kanıyla sulanan bu topraklara sahip çıkalım..unutmayalım..unutturmayalım..
http://selmaer.blogspot.com/2010/03/18-mart-canakkale-zaferinin-yldonumu.html

Unknown dedi ki...

Sevgili dalgaları aşmak yazıyı okurken kendimi tutamadım,dünyadaki iyiler ve kötüler bu mektupta ortaya konulmuştur.insanlıktan çıkmış hatta hiç insan olamamışların insanları çikarları doğrultusunda nasıl acılara taşıdıklarının somut delilidir bu mektup.çanakkale direnişi anısına bloğumda bende bir şeyler yazacaktım ama fazla izleyenim olmadığı için senin bloğuna bir dörtlükle katılmak istiyorum izninle.
Çanakkale içinde ışıktan duvar!
Şehitlerin üstünde kara bulut var!
Mezarlarında rahat uyuyamayanlar!
Vatan hainlerini bekliyorolacaklar!

Pulsar dedi ki...

Hep kendi tarafımızdan baktığımız bir savaşın diğer piyonlarından! birinin ruh halini ve geç olsada yapmış olduğu büyük yanlışı çok iyi sentezleyen bir mektup olmuş bu anlamlı günde..

Bu özel ve anlamlı günde Çanakkale Savaşı'nda hayatını kaybeden şehitlere Allah!tan rahmet dilerim

Unknown dedi ki...

bu gün özel bir gün şehitlerimiizn ruhu şad olsun

sultan dedi ki...

aklın bittiği yerde savaş nidaları atılır,savaş kan ve göz yaşından başka bişey değil.. daha söyleyecek çok söz var ama.....

Dalgaları Aşmak dedi ki...

Hepimiz aynı duyguları paylaşıyoruz sevgili arkadaşlar.
Her ne kadar osmanlının almanya tarafında yer alması neden olmuş olsada,Çanakkale Savaşı tarihte bir dönüm noktasıdır bence.Emperyalizme, işgale, sömürüye karşı direnen anadolu insanının destanıdır bu...Kurtuluş savaşının bir izdüşümü olduğu kadar,Ekim Devriminede yol açmış bir zaferdir Çanakkale...
HÜSEYİN USTA paylaşımın için çok teşekkür ediyorum.

Hepinize sevgilerimle...

f.ferdi durusulu(günesinoğlu) dedi ki...

emeğinize sağlık abla dost,
güzel bir paylaşım olmuş
sağlıcakla...

Mehmet Osman Çağlar dedi ki...

Ne zaman o yörelere gitsem ve 18 Mart
olsa boğazım düğümlenir.Yorumunda belirttiğin gibi emperyalizme atılan bir şamar ve dirilişin başlangıcı sayılır.

Binlerce isimsiz kahraman,kınalı kuzular ve büyük önderimiz...Galatasay Lisesi ve yurdun 4 yanında giden on dörtlük kınalı kuzular!

Ellerine gönlüne sağlık!

Sevgilerimle

Zeugma dedi ki...

Bu Anzak askeri emperyalistler tarafından içine atıldıkları durumu ne kadar güzel dökmüş satırlarına..

Aslında onca zaman süren bu çarpışmalardaAnzakların hepsi aynı fikirlere sahip oldu.
torunları gelip mezarları başında boşuna ağlamıyorlar...

Şimdi Mehmetçiklerle yan yana, koyun koyuna onlar. Bizim evlatlarımız oldular, Atatürk'ümüzün dediği gibi...
Çok güzel ve etkileyiciydi canım..
Ellerine sağlık..
Sevgilerimle...

FFatiHH dedi ki...

Savaşınca namusu vatanı için düşmanın gözünün yaşına bakmayan Türk askerleri savaşa ara verince birbirlerine yiyecek vermişlerdir.Onurla savaşmak herkesin işi değildir.

GÜVEN SERİN dedi ki...

Sessiz karanlığın içinden bir adam bakıyor. Şimdi susmuş,pas tutmuş topların hemen kıyıcığından Asya'ya, Avrupa'ya bakıyor... Ve 95 yıl önce hissedilen, bir vatan için adanan 20 yaşında, 25 yaşında belki de 16 yaşındaki ömürler; şimdiki vatanın sahiplerine kim bilir neler fısıldıyorlardır diye anlamaya çalışıyorum...