Pek dizi izleyen biri değilim ama ilk bölümden itibaren ” Muhteşem Yüzyıl” tutkunu oldum çıktım.Elbette bunun nedeni Süleyman değildi. Kadınlarla dolu dış dünyaya kapalı bir yapıydı beni diziye çeken.Zaten bugüne kadar pek konuşulmuş bir yapı değil “harem”. Kimbilir arkasında ne hikayeler, ne acılar var. Osmanlı tarihi boyunca yığınla kadının yolu oradan geçmiş veya orda noktalanmış. Harem müthiş bir hiyerarşinin yaşandığı, entrikanın mücadelenin olduğu, başarının sultana yakın olmakla ölçüldüğü bir yer.Ve yüzyıllarca süren imparatorlukta duyduğumuz kadın isimleri bir elin parmakları kadar.. Hürrem Sultan’da bunlardan biri…Diziyi de ilgiyle izlememin nedeni, her ne kadar kurguda olsa, bir kadının o yapı içinde bütün teamülleri alt üst ederek verdiği varolma mücadelesi.
“Gerçek adı Alexandra Anastasia Lisowska. Osmanlı Sarayı'da Kanuni Sultan Süleyman tarafından Türkçe'de neşeli, soylu kişi anlamına gelen Hürrem adı verilir. İşte Osmanlı'nın en güçlü kadınlarından Hürrem Sultan'ın çeşitli tarihçilerden kısa yaşam öyküsü:
Hürrem Sultan Osmanlı İmparatorluğu'nda ilk nikah kıydırtan sultandır. Hürrem Sultan'ın sarayda cariye maaşı aldığı ve bu paraya ihtiyacı olmadığı için parasını Mekke'ye bağışlamak istediği söyler. Ancak kölelerin dini yerlere (Mekke, Medine vb.) bağış yapması günah kabul edildiği için Kanuni'den onu azat etmesini ister. Kanuni Sultan Süleyman da bağış için Hürrem Sultan'ı azat eder. Hürrem artık cariye değildir. Bir gün Kanuni Hürrem Sultan'ı odasına çağırttı ama Hürrem bu teklifi reddetti. Kanuni'ye, “Artık ben sizin malınız değilim. Beni kölelikten azat ettiniz. Sizinle beraber olmam zinaya girer” der ve bu nedenle Kanuni Sultan Süleyman Hürrem Sultan'ı nikahına almak zoruna kalır.
Hürrem Sultan, Kanuni Sultan Süleyman'a bir kız, dört erkek çocuğu doğurdu. En büyük oğlu Mehmet Şehzade tahta çıkamadan öldürüldü. İkinci oğlu Selim tahta çıktı. Diğer çocukları da Beyazıt ve Cihangir Şehzadelerdir. Kızı Mihrimah Sultan'ı Vezir-i Azam Rüstem Paşa ile evlendirerek Vezir-i Azam'la bir ittifak oluşturur. Kanuni, yeniçeriler tarafından çok sevilen oğlu Mustafa'yı kendisini tahttan indirmeyi planladığı inancıyla öldürtür. Hürrem Sultan'ın Kanuni'yi bu kararda etkilediği inancı yaygındır. Şehzade Mustafa'nın öldürülmesinden sonra Mahidevran Sultan iyice gözden düştü. Yaşamının büyük bir bölümünü fakir olarak oğlunun mezarının bulunduğu Bursa'da geçirdi. Devlet yönetiminde etkili olan Hürrem Sultan, İran savaşını destekledi. Ruslar ve Lehlerle barış içinde yaşanılmasını sağladı. Hürrem Sultan 18 Nisan 1558 tarihinde eşi Kanuni Sultan Süleyman'dan 8 yıl önce 52 yaşındayken öldü.
Batı'da Roxelena adıyla bilinen bu güçlü sultanın ünü çağları ve ülkelerin sınırlanın aşıp yaramaz bir çocuk gibi oradan oraya koştururken,klasik dönem bestecisi Franz Joseph Haydn'a çarpmıştı.Haydn'ın Hürrem Sultan'dan esinlenerek bestelediği 63.Senfoni ,'La Roxelane'adıyla da anılıyor zaman zaman.Haydn,Hürrem Sultan'ın çağdaşı değildi.Franz Joseph Haydn dünyaya geldiğinde Hürrem Sultan'ın ölümünün üzerinden yüz yıldan fazla zaman geçmişti.Ancak ün de aynı müzik gibi zamana boyun eğmiyor”
Şimdi düşünüyorum da belki bazı Türk erkekleri Hürrem Sultan'a küsmüştür. Çünkü o Padişah'a bir kadını sevmesini, tek kadınla yaşamasını öğretti. Çok erkek için bu gerçekten çok zor...
