31 Aralık 2010 Cuma

Bir Yerde...



Jerzy Kosinski’yi genç kızlık yıllarımda Boyalı Kuş romanıyla tanımıştım.Bu tanışıklık, Adımlar ve Boşluk ile devam etti. Bir Yerde ( Being There ) ise , 80’li yılların başında izlediğim bir filmdi.Jerzy Kosinski’nin okumadığım bir kitabından uyarlama…Geçen gün ablamda dvd si ni görünce tekrar izlemek üzere hemen aldım.



Bütün hayatı boyunca bahçesinde çalıştığı malikânenin dışına çıkmamış olan kendi halinde, saf biraz da zekası kıt bir bahçıvan Change, işvereni ölünce kendini sokakta bulur. Dış dünya hakkında bildiği her şey sadece televizyonda seyrettikleri ile sınırlıdır. Tesadüfi bir kaza sonucu; Ben ,karısı Eve ve onların zengin yaşamı ile tanışır.” Çok ciddi bir hastalıkla pençeleşen Ben Rand bu “bahçıvan”ı kendi içinde huzuru bulmuş biri olarak düşünür ve başkanla tanıştıracak kadar samimi bir dostluk kurmak ister. Change Gardener ‘ın ( soyadı olayların gelişiminin kilit noktası) o kadar sade ve anlaşılır cümleleri vardır ki; derinden bakılınca ve herkes bildiği dilden algılayınca bu cümlelerin çok derin yaşam felsefelerine ulaşılır. Aslında tek bildiği şeyden, ağaçlardan çiçeklerden sözetmektedir. Söylediği her söz büyük tepkiler ve şaşkınlıklarla karşılanır ve Chance bir anda ülkedeki en önemli kişi oluverir.


Sanırım kitabın/filmin mesajlarından biri de onaylamanın günümüz dünyasındaki önemidir. İletişimsizliğin sıradanlığı, yanlış anlaşılmanın, şansın ve tesadüflerin akışında olmayacak noktalara sürüklenmenin kolaylığı...
ya da;
durgun ve duru bir aklın gördüğü ilgi ve itibar, az konuşmanın ve telaşsızlığın çekiciliği, basit metaforlara ve isteklerini net ve direkt bir biçimde ifade etme gücüne duyulan hayranlık.
nasıl okursan öyle bir karakter Change Gardener…



Filmin en son sahnesi, benim çok hoş bulduğum bir sürreallikte… Suyun üzerinde yürür Change…Biraz yürüdükten sonra durur şemsiyesinin ucunu suya daldırır. Şemsiye dibine kadar suya batar.Buna şaşırır Change…Şemsiyesinin ucundaki gerçeklik onu şaşırtır.Change gerçek olamayacak kadar saftır çünkü …Su gibi…



Ve Peter Sellers…Onu sadece Pembe Panter filmleriyleriyle hatırlayanların izlemesi gereken bir film.Dingin bir tempoda bile insanı güldürebilen mükemmel bir Peter Sellers…


----------------------------------


( NOT: Adsız bir kişi tarafından, izleyicim olan biri için,yayınlama diye, çok çirkin bir yorum bırakılmış.Bloguma o kişinin yakışmadığı söylenmiş.Asıl kimseye yakışmayan böyle bir yorumdur.Ve insanların blog dünyasında bir çekişmeye girerek nasıl bu kadar çirkinleşebildiklerini anlamış değilim.Yazan kişi, biraz cesareti olsaydı ,adsız değil,ismiyle yorum bırakırdı.Aslında Bir başkası için böylesine çirkin kelimeler yazan birinin bloguma yakışmadığını düşünüyorum.Ve sizlerden özür diliyorum böyle bir not düştüğüm için.O kişi tekrar yorum bırakacak olursa aynen yayınlayacağım.Lütfen ismiyle bıraksın yorumunu.)

25 yorum:

MERY DAIMON dedi ki...

denemek lazım o halde.. bendeki etkisi ne olacak acaba.. :) mutlu yıllar!

nehiro dedi ki...

dalgaları aşmak...
sağolun bende size en güzel renklerle dolu umutlu bir yıl diliyorum...
çirkinliklerden uzak...
dostlukla ve sevgiyle:)

ali zafer sapci dedi ki...

Güzel bir yıl dilerim.

Mehmet Osman Çağlar dedi ki...

Saf ve basit bir yaşamdan jakoben düşüncelilere güzel bir ders gibi algıladım Sevgili Dalgaları Aşmak .
İlk fırsatta seyredilecek.

GÜVEN SERİN dedi ki...

Selam Ola

sinema, tiyatro, resim, müzik; düşündüm de sinema çok eksik bir kültür bende; bir şekilde telafi etmeli derim.

Sinema kültürüne katkılarından dolayı blog arkadaşım olarak onur duyuyorum...

Puzzle. dedi ki...

Bu yılın mutluluklara,sağlığa,savaşsız,barışçıl bir dünyaya içinde, huzurlu ve sevdiklerinizle birlikte en güzel günler sizinle olsun.

Zeugma dedi ki...

Senin beğendiğin bir filmi beğenmemem mümkün değil canım.
Derhal liste başı yaptım :)
İyi yıllar diliyorum tekrar..
Sevgilerimle....

aslan dedi ki...

Tarafınızdan beğenildiğine göre izlenesi bir film. Dostlukla..

Esin Bozdemir dedi ki...

Sevgili dalgalarıaşmak,
Öylesine güzel ve aydınlatıcı bir şekilde filmi tanıtmışsın ki...2011in izlenilecekleri arasında yerini şimdiden aldı:)bu güzel paylaşım için teşekkürler..

Sevgilerimle...güzel bir hafta dilerim...

deeptone dedi ki...

müthiş bir kitap ve filmdir. ve o son sahne. bir de bak "blow up" izle. çok önemli. pliiz.

sellers'in "party" sini izle bir de.

Dalgaları Aşmak dedi ki...

MERY DAIMON,
:)) mutlu yıllar...

Dalgaları Aşmak dedi ki...

nehiro,
bilmukabele :)Sevgiler...

Dalgaları Aşmak dedi ki...

alizafersapci,
umarım herkes için güzel bir yıl olur.mutlu yıllar...

Dalgaları Aşmak dedi ki...

JİVAGO,
sanırım beğenirsiniz :)

deeptone dedi ki...

şimdi sırayla yanıt verme zamanı. eh tabii haftasonu meşgulduk :)

Dalgaları Aşmak dedi ki...

Guven,
çok teşekkürler.Sinemanın ayrı bir yeri var bende.Belki bir gün yazarım :)

Dalgaları Aşmak dedi ki...

PUZZLE,
aynı dileklerle kutluyorum yeni yılını.Mutlu yıllar...

Dalgaları Aşmak dedi ki...

Zeugma'cığım,
teşekkür ederim ama kesinlikle beğeneceğinden eminim :)
Sevgilerimle

Dalgaları Aşmak dedi ki...

aslan,
teşekkürler ama izleyin :))

Dalgaları Aşmak dedi ki...

Esmir'ciğim,
blogundan tanıyabildiğim kadarı ile beğeneceğini düşünüyorum :)Ben de güzel bir hafta diliyorum.
Sevgiler

Dalgaları Aşmak dedi ki...

deepblueeagle,
izlemiştim o filmleri de :)sakar hintli unutulur mu hiç :)Party'i bir kaç kez izledim ama blow up'u bir kez daha izleyeyim.Hatırlattığın için teşekkürler :)

FFatiHH dedi ki...

fikrim geldi :)

Bir vantrolog..ama vantrolog bir kalp..elindeki kukla ise bir insan.

Mehmet Osman Çağlar dedi ki...

Yılın ilk günlerinde blogumda bir ödülünüz var, isterseniz alabilirsiniz. Sevgilerimle..

francesca mckennitt dedi ki...

Yok yok iyi ki yazmışsın o notu:) Yazarın ifade ediş gücüne hayranlık demişsin, şemsiyeli son gayet güzel anlatmışsın bu gücü. Okuma listem gittikçe büyüyor, nasıl başa çıkacağım bilmiyorum :))

sufi dedi ki...

Filmi o kadar güzel anlatmışsın ki "bugün mutlaka izlemeliyim" diye not aldırdın teşekkürler ve sevgilerimle.