7 Nisan 2011 Perşembe

ECE


" Maskeler " e ara vermiştim biraz. Bu arada sevgili Ece'nin portresi çıktı ortaya (yeğenimin kızı)

Şimdi yeni kompozisyonlarla devam...

2 Nisan 2011 Cumartesi

Nazım Hikmet BÜYÜK İNSANLIK Kendi Sesinden Şiirler


"Sana tüm şiirlerimi banda kaydedeceğim.
Yaşamımın tüm sesi sende kalsın.


...


Sonra Türkiye'ye de ver bu sesi.Bizim barışmamız ölümümden sonra olacak.Ülkeme dönmek için ölmek zorundayım."

Nazım'dan Vera'ya...











Bedri Rahmi ve Nâzım hikmet 1961 yılında Paris’te bir araya geliyorlar.


Bedri Rahmi “Patırtı yapmayın” diyerek başlıyor “Yeşilden mordan pembeden”
Şiirine, sonra Nâzım’a bırakıyor mikrofonu.


Nâzım Hikmet sorar:

Başlayayım mı Üstad?

Bedri Rahmi yanıtlar:

Başla Reis!


Nâzım 55 şiirini soluksuz okuyor.
56.’sına geldiğinde kısa bir ara vermek istiyor ve sonra “Bir Garip Yolculuk”la devam ediyor (Biz bu şiiri “Saman Sarısı” olarak biliyoruz). Şiirler arasında ikisi var ki ilk kez bu kayıtla ortaya çıkıyor.


“Bütün yolculuk boyunca hasret ayrılmadı benden” dizesiyle başlayan şiir Türkçe ya da Rusça hiçbir kaynakta yer almazken; “Bir ucu bir kuyuda kaybolan rüzgârlı bir şosede” dizesiyle başlayan şiir ise yalnızca Rusça yayımlanan Seçme Eserleri’nde bulunuyor.


Bütün Yolculuk Boyunca Hasret Ayrılmadı Benden


Bütün yolculuk boyunca hasret ayrılmadı benden
gölgem gibi demiyorum
çünkü hasret yanımdaydı zifiri karanlıkta da
Ellerim ayaklarım gibi de değil
uykudayken yitirirsin elini ayağını
ben hasreti uykuda da yitirmiyordum
Bütün yolculuk boyunca hasret ayrılmadı benden
açlıktı, susuzluktu demiyorum
sıcakta soğuğu, soğukta sıcağı aramak gibi de değil
giderilmesi imkânsız bir şey
ne sevinç ne keder
şehirlerle bulutlarla türkülerle de ilgisiz
içimdeydi dışımdaydı
Bütün yolculuk boyunca hasret ayrılmadı benden
zaten elimde ne kaldı bu yolculuktan
hasretten gayrı...