30 Nisan 2010 Cuma

Ruhunuzu yüzünüze giyebilecek kadar cesur musunuz (5)





İyileşmez çocukluğum yüzündendir
Dağların ve denizlerin durmadan devinişi
Beni çağırması bütün uzakların
Birdenbire rüzgârlarla uzaylara açılışım
Herşeyimin birden maviye kesmesi
İyileşmez çocukluğum yüzündendir

29 Nisan 2010 Perşembe

Kim(sesiz)lik




Yola düşen gölgemin,
Yorgun, yol arkadaşıdır ömrüm...
Ve insan öykülerinin,
Raslantılı sularında, seyreden bir gezginim.

Rüyamda gördüğüm, umutsuz kadın,
Titrek elleriyle kalbime asılan adam,
Ve gecelerimden sarkan düşüm,
Yalancı kahraman suretimle birlikte
'Aslının aynısı' damgalıdır, öyküm.

(Mesela; yağmurdan sonra ki toprak kokusu,
kokunun ruhumda bıraktığı iz,
İzlerin yüzümde ki aksi gibidir, zaman)

Sıradışı duruşumun,
Sıradan, bildik hikayesidir anlatılan.
Ve masal kahramanlarının gizinde,
Sırra vakıf, bilgin olmaya öykünen gönlümün...

Yüreğimde büyüttüğüm o çocuk,
Kanımdan beslenen 'yok' sevdam,
Var zannederken, düne kaptırdığım,
Bütünlerim diye bine böldüğüm,
Bir garip türküdür, yaşam...


Özgür Hatem

16 Nisan 2010 Cuma

Ruhunuzu yüzünüze giyebilecek kadar cesur musunuz? ( 4 )





Nihayet bugün bitirebildim.80x100 ebatlarında,oynamam gereken yerler var ama fırçayı bırakır bırakmaz çektim fotoğrafını...

17.04.2010

Sevgili genç dostum
güneşin oğlu yorum yazarken, içinden harika dizeler dökülmüş.O dizelerin yorumda kalmasına gönlüm razı olmadı.Teşekkürler güneşin oğlu...

"güneşin hükmü azalınca
belirdi allar içindeki anka,
aydınlatmalıydı etrafı
kaf dağının ardı yine
karanlık mı karanlıktı!
allara büründü bu sefer
güneş olmaya özendi tam da;
o sıra düşürdü maskesini!
her doğuşunda kül niyetine
evrene bir maske sundu.
bu sefer ki rolü güneş olmaktı!
güneşe özenmedi de değil
her gün doğmasını kıskandı!
ve güneş oldu allar giydi anka!.."

"f.ferdi durusulu"


14 Nisan 2010 Çarşamba

21 Gram



Paramparça Aşklar Köpekler ile kendini kanıtlamış olan İnarritu’nun ikinci filmi.Benim de ikinci izleyişim. Çok beğendiğim filmleri tekrar izlemeyi seviyorum. Amores Perros’daki gibi farklı hikayeler yok bu filmde belki ama aynı hikayenin içinde farklı yaşamlar var bu sefer, ne kadar uzak ne kadar baglantısız gözükse de bir şekilde yolları keşisen hayatlar… Bu filmde kötü adam ve iyi adam yok. Herkesin iyi ve kötü yanları var, gerçek hayatta oldugu gibi. Belki de bu filmi hollywood filmlerinden ayıran en önemli nokta da bu.

Pek cok tanıdık duygunun içine giriyorsunuz filmi izlerken ve bu cok kesin bir şekilde oluyor. Film bittiğinde ise acı, ürperme ve hayata sorulan en basit sorularla, olduğunuz yerde çakılıp kalıyorsunuz.

21 Gram, sadece bir teoridir. Belki ruhun ağırlığıdır, belki değildir. Hayat gercekten 21 gram mı? 21 grama kaç yaşam sığar ?

İnsan son nefesini verdiğinde, bu dünyadan ne eksilir ? Neyle ölçülür ? Ve ondan geriye ne kalır ..?

sinema - fragman - 21 gram | izlesene.com


10 Nisan 2010 Cumartesi

Güzellikler



Arkadaşlık, denizi ilk gören çocuğun, arkadaşının yerine gözlerini doldurmasıymış.Sevinçle doldururmuş ki gözlerini, kasabaya döndüğünde arkadaşıda onun gördüğü şeylerden mutlu olsun.

Ama , bu hafta, sevinç dolu üç çift gözdük. Pazartesi gecesi Bilge İzmir'den, ben Ankara'dan düştük yola, salı sabahı Fethiye' de yıllardır görmediğimiz bir arkadaşımızla birlikteydik. Dolu dolu, harika dört gün geçirdik. Daha önce görmemiştim Fethiye' yi. Yeşil ve deniz iç içe geçmiş ve tüm heybeti ile Baba Dağı... Güzellikler sevdiklerinle paylaşınca daha da güzelleşiyor...




Yemyeşil bir güzellik Kaya Köyü...



AMYNTHAS Kaya Mezarları,güvercin yuvası denen kayalara oyulmuş, M.Ö.4. yüzyıldan kalma Likya mezarları






Bizi, kendi yaptıkları balkonlarına davet eden güzel yaşlı çift...



Tabi ki Ölüdeniz...



Saklıkent...Ve Saklıkent'te bir güzel insan tanıdık..Orhan Dayı...Yöresel ürünler satan Orhan Dayı, bize tattırdığı bal çeşitleri ve pekmezlerle karnımızı doyurdu desem yeridir.O kadar gönlü zengin bir insandı ki anlatamam...Saflığını , temizliğini kaybetmemiş bir insan tanımış olmak ayrı bir güzellik ve mutluluktu.



Orhan Dayı'nın bize verdiği kartı.Hiç unutmayacağım bir karakter olarak kalacak. Yolum tekrar oralara düşecek olursa kesinlikle arayacağım güzel insan Orhan Dayı'yı...

3 Nisan 2010 Cumartesi

Yenilgi





Yenilgi, yenilgim, yalnızlığım ve kimsesizliğim.
Binlerce yengiden de bana değerli olan sen!
Dünyadaki tüm parlak başarılardan
sensin yüreğime yakın olanı!

Yenilgi, yenilgim, baskaldırım
ve de benim kendimle tanışmam.
Sayendedir ki, hala ben ayağı yere basan
ve solmuş defneler peşinde koşmayan
biri olduğumun bilincindeyim;
ve sende, yalnızlığımı buldum
ve de herkesten uzak,
ve de gururlu olmayı.

Yenilgi, yenilgim, benim parlak kılıcım
ve de kalkanım.
Gözlerinde okudum tahtı arayanın
kendi kendisinin kuluna dönüştüğünü.
Ve, bir kimsenin derinliklerindeki
esasını anlayabilmemiz için
onun gücünü söndürmemiz gerektiğini.
Ve ancak böylesine olgunlaştıktan sonradır ki,
bir meyvenin tadına varılabildiğini.

Yenilgi, yenilgim,
benim sözünü sakınmaz yol arkadaşım
şarkımı, bağrışmalarımı, sessizliklerimi hep duyacaksın.
Ve senden baska hiçkimse bana söz etmeyecek
kanat çırpınmalarından ve deniz kabarmalarından
ve de geceleri yanan dağlardan.
Ve sen, tek başına
ruhumun sarp ve kayalık
yollarından tırmanacaksın.

Yenilgi, yenilgim, benim ölmez cesaretim
sen ve ben fırtınada birlikte güleceğiz;
ve biz ikimiz, derin mezarlar kazacağız
içimizde ölmekte olanlara;
ve tutunacağız, tüm gücümüzle,
güneşin karşısında;
ve de tehlikeli olacağız.

Halil Cibran

2 Nisan 2010 Cuma

Küçük şeyler...





Önemsenmeyen ama hayatı belirleyen şeylerdir, küçük şeyler... Hayatı anlamlı kılan anlar, eşyalar, sesler, sözler, hüzünler. bir bakış, bir dokunuş...

İnsanları birbirlerine yakınlaştıran şeylerdir, çoğu büyük şeyin yapamayacağını yaparak. O kadar küçük ayrıntılardır ki farkına varılmaz, herşey bir anda olmuş gibidir, anlıktır ama tahmin edilemeyecek kadar etkilidir.

Bazen çorbanın içindeki sinektir, iğrendirir.
Bazen sıcak bir gülümsemedir, neşelendirir.
Bazen fondip alkoldür, keyiflendirir.
Kısacası hayatın kendisidir, küçük bir şeydir...

"hep küçük şeyler bizi usandıran
küçük şeyler bizi utandıran
hep küçük şeyler küçük şeyler bizi yarıştıran
küçük şeyler bizi uzlaştıran
küçük şeyler hepsi de küçücük şeyler
bizi yönlendiren, sevindiren, düşündüren"

Yağmur kokusu,bir bardak sıcak çay, duymak istenen tek bir cümlenin zamanında ve yerinde söylenmesi, ayrıntılardaki güzelliği yakalamak.

İnsanı yerine göre mutlu yerine göre de dünyanın en kızgın insanı yapan şeylerdir

Küçük şeyler, etrafımızdaki pozitif şeyleri görüp hayatımızdaki zorlukları, tuzakları yok saymayan, aksine tüm detaylarıyla -küçük şeyler’le- bir kez daha gözler önüne seren, verdiği ipuçlarıyla yaklaşım ve davranışlarımıza ışık tutan bir şeyler...

Büyük şeylerden çok daha önemli yerleri vardır hayatımızda ama büyük şeyler kadar önemsenmezler...

"Her küçük şey mutlaka bir işe yararmış..
birçok küçük,
bir büyük edermiş.."