29 Kasım 2013 Cuma

KATHE KOLLWİTZ' den CUMARTESİ ANNELERİNE...



“Her savaş kendisine cevap verecek başka bir savaşı içinde taşır.Her savaşa yeni bir savaş cevap verir, ta ki herşey paramparça oluncaya dek.İşte bu yüzden bu deliliğin son bulmasını bu kadar candan destekliyorum ve bu yüzden tek umudum dünya sosyalizmi”

Günlükler, 21 Şubat 1944

Ressam,oymabaskı sanatçısı ve heykeltraş Kathe Kollwitz… Sanat eğitimine 1884'te Berlin'de başlayarak, 1888-1889 yıllarında Münih'te sürdüren Kathe, 19. yüzyılın sonunda işçilerin ve halkın içinde bulunduğu olumsuz koşullardan, toplumsal adaletsizliklerden derinden etkileniyor, yapıtlarında gerçek yaşamda tanık olduğu insanlara ve olaylara yer veriyordu. Büyükbabasının "yetenekli olmak insana sorumluluk yükler" sözlerini aklından çıkarmayan ve "sanatçıyı çağının yarattığını" düşünen sanatçı, daha sonraki çalışmalarında hep açlık çekenlerin, ezilmişlerin, horlananların yanında oldu. 1894'te bir tıp öğrencisi olan Karl Kollwitz'le evlendi.



Kathe Kollwitz’in yoksulluk, isyan ve acıyla örülmüş çalışmalarına,Birinci Dünya Savaşı ile birlikte, ikinci oğlu Peter’i kaybetmesiyle ölüm de eklenir.
Kate Kollwitz, 78 yaşında, arkasında onlarca resim ve heykel bırakarak İkinci Dünya Savaşının bitmesini göremeden hayata gözlerini yumdu.



“Anneler Kulesi (Tower Of Mothers) birbirine sarılmış isyankar kadınlar…Tıpkı Plaza De Mayo anneleri, cumartesi anneleri gibi…
Cumartesi annelerinin yarın 453.haftaları…
“Her köşebaşında polis kimlik sorar
Bende yaremi çıkartıp gösteririm”
Hicri İzgören
Yarın günlerden CUMARTESİ ..VE BENİM ANNEM CUMARTESİ..


B.V.

18 Kasım 2013 Pazartesi

MUNCH | WARHOL




     CerModern ve Norveç Büyükelçiliği, yirminci yüzyılın en sıradışı ve yaratıcı iki baskı ustasını, Edvard Munch ve Andy Warhol’u sıradışı bir sergiyle Ankaralı sanatseverlerle buluşturdu.
Dönemindeki   (1863-1944)  diğer bir çok sanatçı gibi empresyonizm ve post empresyonizm in etkisinde kalmasına rağmen daha çok ekspresyonizm in gelişmesine önemli bir katkıda bulunmuş olan Edvard Munch'ün en ünlü tablosu yalnızlık korku ve toplumsal yabancılık gibi kavramların çok enfes bir biçimde şekil aldığı “çığlık” tablosudur.






     Andy Warhol popart ın babası…Sergi, bu sıradışı iklinin, Varoluşçu-ekspresyonist Edvard Munch   ve sakin ve bağımsız Andy Warhol’un   belirgin benzerliklerini ortaya çıkarmak amacıyla yine sıradışı iki küratör Patricia G. Berman ve Pari Stave tarafından derlenmiş. Yirmi yedi seçkiden oluşan sergide, Munch’ün yüzyılın başlarında ürettiği dört taşbaskı serisi olan Çığlık, Broş, Madonna, Eva Mudocci ve İskelet Kol adlı dört motifinin baskılarının  1984 yılında Warhol tarafından çok özel tekniklerle yaratılan pano baskı serilerinin yeniden formülasyonu sunulmaktadır.




      Bu "çığlık" neyin çığlığı dersiniz? Doğanın insanda yansıyan çığlığı mı, insanın yalnızlığını, çaresizliğini, korkusunu anlatan bir çığlık mı yoksa insan olarak geldiğimiz, durduğumuz noktayı fark edenlerin çığlığı mı? Fark etmeyenlerse hâlâ kendilerini dünyanın merkezi sanıyorlar, her şeyin onlar için ‘yaratıldığını’ ve her şeyi kullanmaya, azaltmaya, kirletmeye, bozmaya hakları olduğunu düşünüyorlar. Çünkü onlar ‘insan’ı bu evrenin en değerli varlığı olarak bahşediyor..

Oysa doğaya hükmettiğimizin, doğayı doğadan çaldığımızın ve dünyayı yavaş yavaş yok ettiğimizin farkına varan ve bunun anlamsızlığını savunanların çığlığı bu..

B.V.


15 Kasım 2013 Cuma

MEXICAN ART- Gelenekten Modernizme Meksika Sanatı



 Geçen cumartesi Cer Modern’de sanat dolu bir gün geçirdim.
CerModern, Meksika sanatının ilk kez en geniş kapsamla derlenen sergisine ev sahipliği yapıyor. Visions of Mexican Art, Gelenekten Modernizme Meksika Sanatı Sergisi, 20 ve 21. yüzyılın tanınmış Meksikalı sanatçılarını kapsayan 54 eserden oluşmakta.



Son 70 yılda Meksika’da sanat üretiminin beş önemli  hareketini içeriyor.Meksika Resim ve Heykel Okulu, Kırılma, Sihirli Gerçeklik, yeni Meksikanizm ve Postmodernizm.Aynı zaman da Meksika’nın sosyal ve politik tarihine göndermelerde bulunan resim, heykel ve fotoğraftan oluşan sergi, ülkemizde de tanınan Diego Rivera ve Jorge Marin gibi sanatçıların eserlerine de yer veriyor.



1970'lerde, 1968'in öğrenci ve işçi devrimleri gibi olaylarla hareketlenen radikal değişimler hakkında farkındalığın yaratılmasını amaçlayan,sokaklara çıkmak ve duvarları ve popüler medyayı kullanarak yapıtları aracılığı ile mesajlar veren ortak çalışma grupları ortaya çıkmış.



Görsel sanatlarda ve özellikle genç sanatçılarda, "Meksikalı"nın dirilmesi ile karakterize edilen postmodernizmin yerel versiyonu sıklıkla görülmeye başlamış.






Mexsican Art-Gelenekten Modernizme sergisi,Meksika sanatı sanatı hakkında bütüncül bir kapsam sunmayı hedeflemiyor.Ancak,Türkiye'de ilk kez sergilenen Meksika ve Latin Amerika'da sanat eğilimleri ve akımları hakkında geniş bir bilgi içermekte.




5 Kasım 2013 Salı

CİNS KIRIMI


   Uzuuun bir aradan sonra merhaba...

   Kadına yönelik şiddetin ve çocuk gelinlerin hüzünlü öyküleri, geleneksel önkabuller, devletin ve toplumun duyarsızlığı ile büyüyor.Kız çocuklar, aile için gözden çıkartılabilecek "fazladan bir boğaz".Gelin gittiği ailede yediği yemeğin karşılığını erkeğe cinsel hizmet ve ev işleri ile ödemek zorunda olan bir köle.
    Nasıl duyarsız kalınabilir ki?