30 Temmuz 2009 Perşembe

Sessizliğin Çığlığı




İnsanın sessizliği değil midir çığlıkları başlatan; durduğu yer, baktığı an değil midir onu buğulayan yağmur gibi yeryüzüne yuvarlayan..
Sakin kokan bir günün içinde olamaz mı bas bas bağıran bir deniz, yok mudur
o dalgaların kalkmasının sebebi.. Susar susar insan hiç konuşmaz bazen,
bakar sadece uzun uzun, düşünür hep düşünür. Yumar gözlerini hayata, görmek istemez, duymak istemez hiç birşey, istemez etki, istemez rüzgar, korkar çünkü çığlıktan...
Sadece umuttur dediğim, ümittir aslında, kendine verdiğin umut kendinden
aldığın umuttur, bahsettiğim..

28 Temmuz 2009 Salı

Gece ..




Gece.Zaman ihtilali.Kurşun geçirmez yüreklerimiz.Yani uzatmalı yasakların konakladığı o mağrur suskunluk.Kuşatmalardan artakalmış yaralı insanlığına kefil yürek.Şimdi gecenin uzun söylevinde yaşanan dilsiz şiirlerin yitik kafiyelerine ayak uydurmaya çalışıyor.Yetim kalmış çarpıntılarına yaralarını sararak.Geveze dilsizliğin ikilemini yaşayan kafiyelerin küçük, ürkek adımlarına.Sessizliklerinde dingin bir barışıklığın büyüsü.Hangi büyülerle onarmaktayız kendimizi, bir parça daha yaşamak için.
(Kıyılarımızda suskunluk.- Ellerimizin bizle birleştiği yerde- biz lisanı bilinmeyen rehin bırakılmış bir coğrafya atlası.)
Ve uzun kalemlerin gölgeleri dolaşıyor yaralı duyarlık larımızın üzerinde.

Biz gündüz sürgünleri!
Yazmakla tamamladık mı kendimizi?
Yazmakla tanımladık mı?
Kalemlerimizin uçları yine de nar çiçeği.

(Murathan Mungan- Metinler Kitabı sayfa 74)

7 Temmuz 2009 Salı

Cunda Sokaklarında


"Hayat bu işte
Kanatlanıp gitmek dururken
Dört duvar içinde hapsolursun"
(Manga-Hayat bu işte şarkısından)


Dün aldım başımı gittim..Gitmekten hiç usanmayacağım yere...
Ayvalık'tan Cunda'ya kısa ama çok güzel bir tekne yolculuğu ardından Cunda sokaklarında-sıcağa rağmen- geçmişe yolculuk. O daracık taş sokaklar,1890'lardan kalma taş evler, duvarlardan sarkan rengarenk çiçekler,geçmişte yapılmış o güzelim kapılar. Günümüz o soğuk çelik kapılarından çok uzak kapılar.İnsanı, güvenlik adına, dört duvar arasına hapseden çelik kapıların inadına açık duran, güveni, dostluğu, komşuluğu insana duyumsatan kapılar...Gördüğüm o eski kapılar beni çok değişik yerlere götürdü.Belki birgün resimlerimde kapılar ve götürdüğü yerler olacak..



dalgaları aşmak